2007 yılının “Sanayide Kadın Yılı” olarak belirlemesinin ardından, Halk Bankası’ndan bu anlamda önemli bir destek geldi. Türkiye’deki kadın girişimcileri destekleyen Halk Bankası, 1994’ten beri varolan “Kadın Girişimci Destek Paketini” yenileyerek, sıfırdan iş kurmak isteyen kadın girişimcilere destek olmanın kapsamını genişletti. …
Kadın Sorunları Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre; Türkiye genelinde kadının işgücüne katılma oranı % 25, kentte bu oran % 19, kırsal kesimde ise % 33. Kadınlar yüzde 65.6 ile sağlık, yüzde 65.4 ile avukatlık, yüzde 43.4 ile de eğitim ve öğretim hizmetlerinde görev alıyorlar. Bunun dışındaki sektörlerde dağılımların hepsi oransal olarak daha az. Ancak son yıllarda kadınlar artık üst düzey görevlere de talip. Günümüzde karar mekanizmalarında yer almak için çaba sarf eden kadın sayısı artmış durumda. Bunun yanı sıra, Türkiye’de kadının iş hayatında daha fazla yer alması için, çeşitli adımlar atılıyor. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), 2007 yılındaki ana temasını, “kadının sanayi ve hizmet sektöründe daha güçlü biçimde yer alması” olarak tanımladı. 2007 Sanayide Kadın Yılı Olabilecek mi? Kadının toplumdaki yerini güçlendirmek ve ekonomide hak ettiği yeri almasını sağlama amacını taşıyan bu temanın nedenlerini TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Celal Beysel şöyle açıklıyor: “Amacımız, kadınların iş yaşamına entegrasyonunun hızlandırılması ve ekonomik güçler dengesi içinde yerlerini almalarına destek olmak ve aynı zamanda, iş yaşamında kadının yerinin AB normları seviyesine çıkarılmasını sağlamak. Sanayide ve hizmet sektöründe hem girişimci hem de çalışan kadın sayısının artması, bu sektörleri gerek nitelik gerekse kapasite olarak fevkalade olumlu etkileyecektir. Ekonomide kadının yerinin güçlenmesi yalnızca Türk ekonomisinin güçlenmesi demek değil, daha önemlisi, sosyal olarak güçlenen kadının sağlıklı bir toplumsal yapı oluşturulmamıza katkısının da artması demektir.” Bu konuyu 2007 yılı içinde düzenlenecek Başkanlar Konseyi toplantıları ve 11. Girişim ve İş Dünyası Zirvesi’nde de işleyeceklerini söyleyen Beysel, araştırma çalışmaları yapılacak başlıkları da şöyle sıraladı:
- Kadının işgücüne katılımını kolaylaştıracak ve destekleyecek politika önerilerinin belirlenmesi
- Kadının istihdam edilebilirliğinin artırılması
- Kadınlar için farklı bölgelerde, bölgenin ihtiyaçlarına göre meslek edindirme girişimlerinin teşvik edilmesi ve desteklenmesi
- Kadınların gerek mesleki eğitim gerekse üniversite eğitimi almalarına destek olacak mali ve teknik mekanizmaların oluşturulması
- İşyerlerine eşit koşullarda başvuran kadın ve erkek elemanlar arasında pozitif ayrımcılık/kota mekanizmalarının çalıştırılması
- İş kurmak isteyen kadınlara devlet ya da bankalar aracılığıyla düşük faizli/faizsiz kredi mekanizmalarının oluşturulması ve geliştirilmesi.
Sıfırdan İş Kuran Kadına Destek 2007 yılının “Sanayide Kadın Yılı” olarak belirlemesinin ardından, Halk Bankası’ndan bu anlamda önemli bir destek geldi. Türkiye’deki kadın girişimcileri destekleyen Halk Bankası, 1994’ten beri varolan “Kadın Girişimci Destek Paketini” yenileyerek, sıfırdan iş kurmak isteyen kadın girişimcilere destek olmanın kapsamını genişletti. Kuruluş misyonu KOBİ’lere, esnaf ve sanatkara destek olan Halk Bankası, girişimciliği ve istihdamı desteklemeyi amaçladığı Kadın Girişimci Destek Paketi ile kadınlara hayallerindeki işi kurma fırsatı vermeyi sürdürüyor. Kadın Girişimci Destek Paketi Kapsamında neler var? Kadın Girişimci Kredisi ile faaliyet gösterdikleri iş kolunda tecrübesi ve eğitimi olan kadınlardan, iş tecrübesi ve uzmanlık belgesi olmayan ev kadınlarına kadar geniş bir yelpazede, farklı sektörlerdeki tüm kadınlar kredilendiriliyor. Halk Bankası, Kredi Garanti Fonu ile işbirliği yaparak “Kadın Girişimci Kredisi”nde %80’e varan kefalet sağlıyor. Üst limiti 25.000 YTL olan ve 36 ay vadeli olarak kullandırılan krediden mal ve hizmet üretimine, serbest meslek ya da ticari faaliyete yönelik yeni bir işyeri açmak isteyen, elinde iş konusu ile ilgili belgesi olan veya olmayan, eğitim almış ya da almamış herhangi bir faaliyeti ya da kendine ait bir işyeri olmayan tüm kadınlar faydalanabiliyor. Kadın Girişimci Destek Paketi kapsamında kadın girişimcilere Aylık Eşit Taksitli Ticari Kredi, İşyeri Edindirme Kredisi ve Ticari Taşıt Kredisi de sağlanıyor. Ayrıca dost hesap açma imkânı, teminat mektubu ve dış ticaret hizmetleri veriliyor. Paketten faydalanan kadın girişimciler sigorta, çek karnesi, kişisel kredi kartı, her türlü firma harcamaları için kullanılabilecek şirket kartı (Business Kart), vergi, SSK tahsilâtı ve yatırım ürünlerinden de yararlanabiliyor.
Kezban Mutlu: “Kadınsız işletmeler dişil liderlik özelliklerinden mahrum kalır” Kadınların iş yaşamına dahil olmaları gerçekten zor. Peki iş yaşamına dahil olabilmiş kadınların karşıladıkları engeller neler? Konuyla ilgili merak edilen soruları Çare Danışmanlık uzmanlarından Kezban Mutlu, Ekonometri’ye yanıtladı.
Ekonometri: Türkiye’de kadın yöneticilerin sayısı hangi oranda? Yönetici pozisyonda ne kadar kadın var?
Kezban Mutlu: Kadın Sorunları Genel Müdürlüğü’nün 2005 verilerine kamu kurumlarında kadın sayısı, müsteşar, başkan, genel müdür, daire başkanı, bölge müdürü, il müdürü ve bu kadroların yardımcıları pozisyonlarında % 0- 20 arasında. Özel sektörde değişik konularda ve siyasette ise durum şöyle;
- Türkiye’de işverenlerde kadın oranı % 13,
- Mecliste temsil oranı % 4.4 (AB ortalaması %21, A.P %30, dünya ortalaması %27)
- Belediye başkanı kadın oranı %1,
- Üniversite rektörlerinde kadın % 6.2, rektör yardımcısı %11.3, dekan %13.7, dekan yardımcısı % 27.6, enstitü müdürü %16.9, bölüm başkanı % 22.7 (Araştırma kapsamında yer alan 16 üniversitedeki toplam 1201 yöneticinin %78’1’i erkek, %21.9’u kadındır)
- Başhekimlerde kadın % 2,
- Avrupa’da çalışan kadınların ancak % 5’den azı tepe yönetimde yer alabilmektedir
Ekonometri: Kadın yöneticilerin iş yaşamında en sık karşılaştıkları sorunlar neler?
Kezban Mutlu: Yönetici rol modelinin erkek olması nedeniyle işverenin erkeği tercih etmesi; buna cam tavan sendromu diyoruz. Kadın aday, ancak erkekten çok daha vasıflı ise, yönetici olabiliyor. Genel eğilim erkek yöneticinin daha başarılı olduğu yönünde. Bazen de ev, iş, eş, çocuk sorumluluğu yüzünden, kadının kendisi yönetici olmak istememektedir. Erken işten ayrılma nedeniyle kıdemli kadınların daha az olması sonucu terfii sorunu vardır. Diğer rolleri nedeniyle kadın destek alacağı bağlantılar kuramamaktadır. Kadınlar dayanışma grupları oluşturamamışlardır. Zaman zaman da diğer kadınlarca engellenmektedirler.
Ekonometri: Kadın yöneticilerin erkek yöneticilere oranla daha başarılı olduğu söyleniyor? Bu doğru ise, nedenlerini hangi faktörlere bağlıyorsunuz?
Kezban Mutlu: Dişil liderlik özellikleri ve eril liderlik özellikleri tabii ki faklıdır. Ancak tek başlarına herhangi bir cinsiyet liderliğinin başarılı olması mümkün değildir. Tam liderlik modelini tarif ederken her iki cinsiyetin liderlik özelliklerinin karışımını anlatmaktayız.
Ekonometri: Kadınlarla çalışmak erkeklere neden zor geliyor?
Kezban Mutlu: Güç/iktidar kullanımını kendi ellerinde olmaması, bir başkasına bırakılması hele bu cinsiyetin karşı cinsiyetten olması insan yapısında pek görülmemektedir. Herkes daha yetkili olmak, karar mekanizmalarında yer almak ister. Nitekim 2006’da Ernst And Young’ın İnsan Kaynakları Yönetici Seçme ve Değerlendirme Bölümü, internet ortamında yaklaşık 5 bin kişi üzerinde “Çalışanlar Kadın Yöneticiyi Nasıl Görüyor” konulu bir araştırma gerçekleştirmiş. “İş yerinde yöneticimin kadın olmasını isterim” diyenlerin oranı yüzde 20 olurken, erkeklerin yöneticilik konusunda kadınların önünde yer aldığı görüldü. Araştırmanın bu verisi, kadınların artık iş hayatında çalışma arkadaşı olarak benimsendiği, ancak yönetici olarak henüz kabul görmediği şeklinde yorumlanmış. Bu da toplumsal değerlerin erkek egemen topluma göre yerleştiğinin bir göstergesidir. Ancak aynı araştırmada kadınların astı olarak çalışmasını uygun gören erkeklerin sayısının azımsanamayacak kadar çoktur. (Ankete katılanlardan, iş yerinde çalışma arkadaşlarının kadın olmasını isteyenlerin oranının yüzde 66’sı “fark etmez” cevabını verirken, yüzde 21’i ise seçimini kadınlardan yana yapmış.)
Ekonometri: Kadınların iş yaşamındaki engelleri neler?
Kezban Mutlu:
-İş yasalarında anne kadına yönelik değişiklerin yapılmaması, var olanların işverence uygulanmaması.
-Duygusal taciz ( Mobbing)
-Kendileri gibi olamayıp çevrenin istediği gibi davranmaları,
-Cinsiyet rollerine ilişkin tutumlara maruz kalmaları,
-İş aile çatışması nedeniyle suçluluk duygusu,
-Sistemin değiştirilemeyeceği yönündeki inançları,
-Kariyer yönelimli olmamak,
-Kariyerde yükselmeyi göze alamamak,
-Eşit işe eşit ücret alamamak,
-Örgütsel dayanışma grupları oluşturamamaları vb. sebepleri sıralayabiliriz..
Ekonometri: Kadınların hayatlarının belirli dönemlerinde (örneğin çocuk sahibi olma…) işlerine ara vermek durumunda kalıyorlar. İşyerlerinde yönetici pozisyonda olan kadınlar için ne tür zorluklar yaratıyor?
Kezban Mutlu: Ebeveynlik rolü kadın ve erkek için farklı tanımlanmış, kadınların annelik rolü, babalık rolüne göre daha fazla zaman ve çaba gerektirmekte olduğu kabul edilmiştir. Halbuki annelik yönüyle işgücü kaybı yaşandığı gibi, babalık yönüyle de işyeri aynı sorunu yaşamaktadır. Özellikle son yıllarda çalışan anneler hem hamilelik dönemini minumum sürede geçirerek hem de bebek sahibi olduktan sonra planlı bir şekilde işlerini aksatmadan, artı bir performansla işyerine işgücü kaybı yaşatmamaktadırlar.
Ekonometri:Yönetici olmayan, diğer çalışan kadınlar için işlerine ara verme, kadına nasıl yansıyor? Doğum vs. nedeniyle, çalıştığı işyerine bir daha dönemeyen ve bir süre sonra yeni iş aramak zorunda kalan kadınların sayısı oldukça fazla… Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Kezban Mutlu: Tabii halen ülkemizde ilgili yasaların tam manasıyla uygulanamaması ve de eksik olması nedeniyle maalesef bu uygulamalarla karşılaşmaktayız. Kurumsallaşmış firmaların haricindeki birçok işyerinde bu olaylar yaşanmakta ve mağdur olan kadın hakkını arama adına hiçbir şey yapamamaktadır. Böyle düşünen işyerleri tek cinsiyetin katkılarından yoksun olarak yönetilmekte ve kadın bakış açısıyla sağlanacak katkılar işbirlikleri, disiplin, takip gibi dişil liderlik özelliklerinden mahrum kalınmaktadır
Alıntı : Ekonometri Dergisi
Read Full Post »